Entegratörler, zayıf akım sistemlerinin tek bir noktadan kontrolünü amaçlayan, farklı hedeflerle çalışan sistemlerin entegre edilmesi için yüksek mühendislik faaliyetleri gösteren firmalardır.
Entegre etmek fiilinden gelen entegratör olgusu, öncesinde birbirinden bağımsız olarak çalışan teknolojik sistemlerin, uyumlu ve düzenli bir şekilde birleştirilmesi ve işletilmesini gerektirir. Bir aşamadan sonra birbirleriyle haberli olarak çalışarak etki alanını arttıracak olan entegre zayıf akım sistemleri, tek marka ve yazılımsal olarak yapılması en ideal ve sıklıkla tercih edilen durumların başında gelir. Zayıf akım sistemleri denildiğinde ilk akla gelen yangın algılama, acil anons, kartlı geçiş, hırsız algılama, CCTV, bina otomasyonu, aydınlatma otomasyonu gibi sistemler çok farklı ihtiyaçları yanıtlar. Can ve mal güvenliği, konfor, havalandırma sağlamak gibi her sistemin kendi içinde ayrı bir gayesi bulunmaktadır.
Zayıf akım sistem entegratörleri, bu sistemlerin en optimize şekilde dizaynını, gerekli ürünlerin ithalatını, doğru şekilde montajını, kurulumunu, devreye alınmasını ve sonrasında periyodik bakımlarını sağlarlar. Onlarca sistemde yer alan tüm bu ürünlerin tek bir yazılım üzerinden kontrolü ve yönetimi tüm işletmeler için ciddi bir sorumluluktur. Entegre olarak çalışan sistemlerin avantajlarından doğru şekilde yararlanmak için doğru markaların tercih edilmesi ve uygun şekilde kullanılarak en verimli sistemin kurgulanması gereklidir.
Zayıf Akım Sistemlerinin Entegre Çalışması Ne Demektir?
Zayıf akım sistemine dahil olan yüzlerce farklı türde on binlerce cihazın haberleşmesi ve buna uygun çalışması çok önemlidir. Nasıl bugün IoT (Nesnelerin interneti) konusu sürekli gelişiyorsa, nasıl M2M (Makineler arası internet) mühim bir inovasyona dönüştüyse, sistemlerin entegre olarak çalışması da o kadar elzem ve yararlı bir olgudur. Zayıf akım sistemleri olarak tanımladığımız yangın alarm, acil anons, kartlı geçiş, CCTV, bina otomasyon sistemi, aydınlatma otomasyonu, hemşire çağrı sistemi, SMATV, hırsız algılama sistemlerinin insan eli değmeden otomasyon ile haberleşerek çalışabildiğini hayal edin. Zayıf akım entegrasyonu tüm bu sistemlerin rutine oturmuş şekilde ve transparan olarak çalışmasını sağlar. Zayıf akım sistemlerinin entegre çalışma senaryolarına şu şekilde örnekler verebiliriz:
- Havalandırma sisteminin kapalı alandaki kişi sayısını algılayarak içeriye temiz hava verilmesi (bu uygulama, özellikle pandemi sonrası sıkça talep edilmektedir)
- Aydınlatma otomasyonunda, gün ışığı şiddetine göre ışık güçlerinin otomatik değişebilmesi
- Yüz tanıma sistemlerine göre bina girişi yapılan misafirin bineceği asansör tarafından sadece tanımlı olduğu kata götürülmesi
- Ziyaretçi yönetim yazılımı ile kartlı geçiş yazılımının ve hatta asansörlerin haberli şekilde çalışması
- Hemşire çağrı sistemiyle yangın algılama ve acil durum yönlendirme tabelalarının entegre şekilde çalışması
Entegrasyon ile insan eli değmeden olaylara birçok müdahale yapılabilir. Bu şekilde, insan hatasını ve güvenlik riski minimize edilirken, işletmenin ve sorumlu kişilerin verimliliği artmaktadır. Önlenebilecek tüm tehlike ve risklerin önüne geçmenin önemli bir etmeni olarak entegrasyonu tüm sistemlerimizde uygulamalıyız.
Zayıf Akım Sistemlerinde Marka Bütünlüğü Olmasının Avantajları Nelerdir?
Her geçen gün daha da sofistike hale gelen güvenlik risklerine karşı, entegre zayıf akım sistemleri yapısının kurulması çok daha önemli hale gelmiştir. Yangın algılama, acil anons, kartlı geçiş, CCTV, hırsız alarm, bina otomasyon sistemi, aydınlatma otomasyonu, hemşire çağrı sistemi gibi birçok sistemi çatısı altında sunan Honeywell veya United Technologies Corporation (UTC) gibi markalar ile marka bütünlüğününü sağlayabilirsiniz. Dünyada sayılı markanın sağlayabildiği marka bütünlüğü ve aynı markaya sahip yönetim yazılımları ile zayıf akım sistemlerinizi hem ilk yatırım aşamasında sağlam bir altyapıyla kurmuş hem de uzun yıllar sürecek yönetimini kolayca sağlamış olursunuz. Entegrasyon aşamasında birçok farklı markayı ve sunduğu çözümleri tercih ederek, kurulum ve sonrasındaki sorunlarla uğraşıp uyumsuz bir entegrasyonu seçmek yerine, marka bütünlüğü entegrasyonu ile aşağıdaki avantajları elde edebilirsiniz.
- Enerji tüketimi azalır
- Maddi tasarruf sağlanır
- 360 derece siber güvenlik bulunur
- Güvenlik riski minimuma indirilir
- Daha kapsamlı senaryolar uygulanır
- Periyodik bakımın tek noktadan yapılma kolaylığı bulunur
Farklı markaların pürüzsüz şekilde entegrasyonu aynı markanın sistemlerinin entegrasyonu ile karşılaştırılmayacak seviyededir. Örneğin; iPhone telefonunuz ile Xiaomi kulaklık, Samsung akıllı saat kullandığınızı düşünün? Doğru, belirli ölçüde yazılımsal olarak belki bir noktada buluşuyorlar. Ancak, pratikte her cihazın birçok yeteneği kısıtlanıyor. Aynı durum CCTV sektöründeki ONVIF standartlarında da var. Birçok kamerayı ONVIF ile haberleştirip farklı marka NVR‘lara kayıt sağlatabilirsiniz. Sektörde herkesin dilinde olan “ONVIF üzerinden haberleşirler” söyleminin bir adım ötesine giderek haberleşme ve entegre olma seviyesini anlamak için “ONVIF profili nedir?” diye sorduğunuzda bu soru çoğu zaman cevapsız kalır. Çünkü, maalesef sektörde entegre zayıf akım sistemleri denilince, ONVIF standartlarının en son 2013 yılında güncellediği Profile C seviyesinde kalan fonksiyonlara uyumlu entegrasyonlar anlaşılır. Tekrar, maalesef diyorum ki, bu sözde entegrasyonlar müşterilere sunulur ve sonunda satılır. Ve böylece tek marka altında gerçekleşen entegrasyonların değeri tekrardan artarak ortaya çıkar.
Sektörde entegrasyon veya tek marka denilince ortaya sürülen bir diğer sav da, “zaten herkes şu ürünü Çin’deki şu fabrikaya ürettiriyor” tartışmasıdır. Bu durum bazen doğru olsa da, global markalar üretilen bu ürünlerin siber güvenliğinden kendi yönetim yazılımlarına entegrasyonuna kadar birçok konuda AR&GE ile katma değerli bir hale getirmektedir. Sektör dışı bir ürün olduğu için (En azından 2020 itibariyle değil) kolayca bahsediyorum; iPhone ‘u FoxConn üretiyor ancak yazılımı, garantisi, servisi, diğer tüm Apple uygulamalarıyla entegrasyonu Apple güvencesindedir. Ne olursa olsun tek marka altında entegrasyon bütünlüğünün avantajı göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir.
Ayrıca ne kadar çok marka tercih edilirse, o kadar fazla maddi yatırım ve harcama gerekir. Her markanın kendine özgü sorunları veya hatalı noktaları bulunabilir. Her markanın her ürününün bilinmesi yerine bir markada bir personel bulundurmak daha kolaydır. İşletme personelinin tek markaya hakim olması tüm sistemlerin kontrolü açısında yeterli olacaktır. Aksi takdirde, CCTV’de A marka kamera, Z marka NVR, kartlı geçişte B marka, yangın alarmda C marka, acil anonsta D marka amfi, Y marka hoparlör gibi her marka ve ürün için kontrol edilemeyecek uçsuz bucaksız bir bilgiye sahip olması beklenir. Bu marka bağımsız entegrasyon konusundaki uyum seviyesi açısından da sorunlu bir durumdur.Son olarak, zayıf akım sistemlerinde tek marka kullanılması, periyodik bakım ve servis noktasında tüm sistemlerinizi tek noktadan bakımını yaptırma aşamasında büyük avantaj getirir. Günümüzde tüm zayıf akım sistemlerinin kontrol ve bakımının tek noktadan sağlanması, işletmelerin daha sık tercihi haline gelmiştir. Entegre çalışan sistemler esneklik ve güven optimizasyonu sağladıkları için işletmelerin daha kolay yönetimini ve daha hızlı karar alınmasını sağlanmış olur. Tüm bu sistemlerin izlediği ve biriktirdikleri verilerin birer iş analitiği iç görülerine döndürerek zayıf akım teknolojileri operasyonel süreçlerinin tümleşik ilerlemesi sağlanır.