Çözüm Yeni Nesil Teknolojilerde mi?
Dünya hepimizin deneyimlemekte olduğu üzere ve muhtemelen de sonsuza kadar değişti… Yaşadığımız salgın süreci ekonomik ve sosyal olarak yaşamlarımıza getirdiği pek çok değişimle birlikte şirketleri de çok hızlı bir şekilde değişime, teknolojik bir dönüşüme zorladı. Bildiğimiz, alıştığımız iş yapma biçimleri, çalışma ortamları, toplantı düzenleri tamamen değişti.
Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, Singapur’daki çalışanların yalnızca yüzde 40’ı ofise döndüğünde kendilerini güvende hissederken, çalışanların %75’i sosyal mesafenin en azından önümüzdeki altı ay boyunca gözlemlenmesini istiyor.
Görünen o ki salgın ortadan kalktığında dahi artık herşey eskisinden farklı görünecek, yaşamlarımızı yeni davranış ve güvenlik kuralları ile sürdüreceğiz. COVID-19 şirketleri işyeri tasarımını yeniden düşünmeye ve uzaktan çalışmayı uzun vadeli çözümün bir parçası olarak görmeye zorlayacak…
Hepimizin doğasında sosyalleşmek var, özellikle ofis ortamında birlikte yakın çalışan ekipler için mesafe düzenlemelerine uyumu sağlamak hiç kolay değil. Bu noktada güvenilir çözüm ortakları ile hareket eden güçlü bir açık bir platformu kullanan bir güvenlik ekosistemi, sunduğu gelişmiş işlevlerle güvenli bir çalışma ortamı yaratmada bir adım öne çıkacak.
Peki video yönetim sistemlerinin sunduğu hangi çözümlerle bu dönemde öne çıkacak ?
Optimal bir kat planı ile sosyal mesafenin sağlanması:
Yeni dönemde ön plana çıkan en önemli konu kuşkusuz ki kapsamlı mekansal düzenlemeyi belirleyerek ofis düzenine sosyal mesafeyi getirmek olacak.
Video tabanlı uygulamalar, belirli bir alandaki kalabalığın yönetimi konusunda çözüm getirmenin yanında güvenli mesafe ihlallerinin tespit edilmesi ve anında uyarı sistemleri ile güvenlik ekibinin bilgilendirilmesi seçenekleri ile ön plana çıkacak.
Daha fazla video analizi ile sosyal mesafe gereksinimlerine göre masalarda ve konferans odalarında doluluk istatistikleri sağlanarak ofis planlamasını iyileştirebilmesi de mümkün olacak.
Perakendeciler gibi B2C işletmeler için, sosyal mesafenin sağlanması giderek daha da önemli ve zorlayıcı olacaktır. Video yönetim sistemleri bu noktada da yine; maske algılama, kişi sayma, mesafe ölçme, erişim kontrolü, istatistik görüntüleme, termal cihazlarla vücut ısısı ölçme, ziyaretçi uyarı ekranları, personel uyarı sistemleri, ısı haritaları ve yoğunluk istatistikleri gibi getirdiği pek çok uygulama aracılığıyla hem tespit hem de müdahale sürecinde etkin çözümler sunmakta.
Isı haritaları ile sıcaklık tespiti:
Potansiyel virüs taşıyıcılarını erken tespit etme yeteneği, zinciri kırmanın anahtarıdır. Buradaki zorluk, bunu insanların en rahat olmasını sağlayacak şekilde yapmaktır. COVID-19’un birincil semptomu olan potansiyel olarak yüksek cilt sıcaklıkları için bir kişiyi tarayabilen veya izleyebilen temassız kızılötesi termometreler veya termal görüntüleme kameraları video yönetim sistemleri ile gelen etkin çözümlerden biridir.
Erişim kontrolü yoluyla virüs bulaşmasını azaltın:
Çalışmalar, COVID-19’un yüzeylerde 72 saate kadar hayatta kalabileceğini gösteriyor. Bu durum elbette, bireylerin olanakları paylaşması gereken ofis binaları, alışveriş merkezleri ve benzeri ortak alanlarda önemli bir risk oluşturuyor. Çözüm? Kapı kolları ve güvenlik kapıları gibi ortak temas noktalarını en aza indirmek riski azaltmaya yardımcı olacaktır.
Video tabanlı erişim kontrolü sayesinde, yetkili personel fiziksel temasa gerek kalmadan belirlenen bir alana girebilir. Sahadaki kişi sayısı ve bekleyen çalışanların / müşterilerin belirlenen bir alana girebilecekleri zaman dilimi konusunda otomatik olarak bilgilendirilebilmelerinin de yine video yönetim çözümleri ile düzenlenmesi mümkün
Kişi takibinin etkinleştirilmesi:
Video verileri, yetkililerin bir COVID-19 hastasının kontaklarını izlemelerine yardımcı olabilir, böylece ofislerin tamamen kapanması veya karantinaya alınması önlenebilir. Günümüzde, tanımlama teknolojileri, temas izleme amaçları için etkili bir şekilde bir günlük kullanılmakta, bu teknoloji ile yönetime, tek bir kişinin veya riskin potansiyel temas noktalarını tanımlayan bir değerlendirme sunmak mümkün.
Bu çözümler sadece sağlam bir güvenlik seviyesi sağlamakla kalmıyor kuşkusuz çalışanlara da güvenli bir çalışma ortamına geri döneceklerine dair güven veriyor.
Doğru bir açık platform video yönetim sistemiyle birleştirildiğinde, video kameralar ve erişim kontrol noktaları gibi altyapı sistemleri, kuruluşunuzun ihtiyaçlarını karşılamak için özelleştirilebilen yeni akıllı teknolojiler veya çözümlerle güçlendirilebilir. Örneğin, yapay zeka destekli video teknolojisi, kullanıcı konforunu en üst düzeye çıkarmak için bir toplantı odasındaki maksimum doluluğu algılayabilir ve yoğun nüfuslu bir alanda klimayı açabilir. Benzer şekilde, enerji tasarrufu yapmak için klimayı düşürebilir veya kapatabilirler. Bir perakende ortamında, bu avantajlar daha da ileri giderek işletmelere tüketici davranışları hakkında verilerin yanı sıra etkileşimli ekranlar aracılığıyla müşterilere otomatik yardım ve daha fazlasını sağlar.
İşyerinde esneklik için “akıllı” altyapıya yatırım yapmak önümüzdeki dönem en kilit konularından olarak öne çıkacak. Nakit akışının baskı altında olduğu içinde bulunduğumuz gibi ekonomik daralma dönemlerinde kurumlar ek maliyete katlanmaktan haklı olarak imtina edebiliyorlar ancak unutmamak gerekiyor ki bu gibi teknolojilere yapılan stratejik yatırımlar, COVID-19 sonrası senaryoda da uzun vadeli olarak işlerin devamlılığı için kaçınılmaz olacaktır. Bu yeni dönemde ortaya çıkan değişen taleplere ve zorluklara uyum sağlayabilen işletmeler her zaman avantajlı olacaktır.
Bugün bir COVID-19 çalışma ortamıyla başa çıkmak için tanıtılan teknolojiler, gelecekte ne olursa olsun, işyeri dayanıklılığı için de vazgeçilmez olduklarını kanıtlayacaktır.