Reklam

Azim ve Fedakarlık: Belkız Çınar Pişman’ın Başarı Yolculuğu

Sıfırdan geldiği noktada dürüstlüğü, kararlılığı ve çalışkanlığı ile örnek olan, Egemen Elektronik şirketinin kurucusu Belkız Çınar Pişman ile iş hayatındaki yolculuğunu konuştuk.

Belkız Hanım’ın mütevazı kişiliği, misafirperverliği ve samimiyeti bizi çok etkiledi. Değerli vaktini ayırdığı ve bizi kırmadığı için kendisine teşekkürü bir borç biliriz.

Sektöre nasıl bir başlangıç yaptığınızı kısaca paylaşır mısınız?

Sektörde çalışmaya 1999 yılında, gazetenin iş ilanları sayfasında görüp başvurduğum ilan ile başladım. Çalıştığım ilk firmada seslendirme, uydu, yangın alarm ve ağırlıklı olarak CCTV sistemleri üzerine çalıştım.

O yıllarda çok yoğun bir şekilde çalışıyordum. Şehir içi ve şehir dışı müşteri ziyaretleri yapıyordum, fuarlara katılıyordum. Tabi o dönem bütün bu yoğunluğun içerisinde eğitimime 2 kez ara vermek zorunda kaldım.

O dönem çalıştığınız şirketlerde hangi departmanlarda görev aldınız?

Ağırlık olarak satış bölümündeydim ama muhasebe, depo vb. bütün departman işlerini de yapıyordum. Müşteri ile görüşüp ürünün satışı konusunda anlaştıktan sonra tahsilatını yapıyor, faturasını kesiyor ve paketlemesini yapıyordum. Bir ürünün içerisine hard disk takılmasından tutun da, sistemin kurulup çalışır hale getirilmesine kadar birçok teknik bilgiyi de bu şekilde öğrendim.

Peki bütün bu çalışmalar tecrübe açısından size neler kattı?

İlk iş yerinde 7 yıl çalıştıktan sonra başka bir firmaya geçiş yaptım. B2B sistemi kullanıyorduk. OEM ürünlerin yerine marka ürünler satmaya başlamıştım. Perakende satışlar yapıyordum yine. Çalıştığım bir sonraki firmada perakendeyi bırakıp tamamen kurumsal satış tarafına geçtim.

Perakende tarafında belirttiğim gibi ürünün satışı, yan ürünleri ve sevkiyatına kadar olan bütün bu süreci öğrenmiştim. Kurumsal satış yaptığım dönemlerde ise yoğun olarak sahadaydım. Müşterileri ve projeleri sahada daha iyi gözlemleme fırsatı buldum. Kurumsal firmalar proje ağırlıklı çalıştığından dolayı, bir projenin başlangıcından sonuna kadar olan bütün süreci takip etme imkanım oldu. Bu sayede sahada, keşifte, uygulamada çok önemli ve değerli tecrübeler edindim.

Belkız Çınar Pişman Egemen Elektronik

Kendi firmanızı kurmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz?

Sektörde tedarikçi sayısının daha az olduğu dönemdeki çalışma şekli; sektörü oluşturan üretici ve distribütör firmalarda alışkanlıklar oluşturmuştu. Teknolojinin gelişmesiyle üretici ve distribütör sayısı artmaya başladı, bununla birlikte; ürün, fiyat, çalışma koşulları açısından müşterilerin seçenekleri de çoğaldı.

Eski ve köklü firmaların çoğu, hantallaşan yapıları sebebiyle bu değişimi fark edemediler ve bu değişim sürecine ayak uydurmakta zorlandılar. Bu firmaların katı kuralları vardı ve müşterilerine mesafeliydiler. Kısacası alıştıkları “ürün bu, fiyatı bu, ödeme şekli de bu” yaklaşımından vazgeçemediler.

Ben de o dönem müşterilerimin yaşadıkları sorunları çözmek, işi ve işleyişi geliştirmek için çaba sarf ediyordum. Sonuç olarak çalıştığınız yerin kurallarına uymak zorundasınız ancak alışkanlıkları aşmaya çalışmak, inisiyatif almak da benim açımdan yorucu ve yıpratıcı olmaya başlamıştı. Kendi firmamı kurmaya da o dönemde karar verdim. Müşterilerin sorunlarına çözüm üretecek, işi ve işleyişi geliştirecek bir yapı oluşturmak istiyordum ve Egemen Elektronik’i kurduk.

Egemen Elektronik’i kısa bir süre içerisinde başarılı bir noktaya taşıdınız, bu başarıyı neye borçlusunuz?

Aslında Egemen Elektronik risk aldı ve her şeye sıfırdan başladı. Şirketi 2013 yılında kurduk, 4-5 yıl içerisinde de 3 büyük proje aldık. Sahip olduğumuz vizyonu Egemen Elektronik ile ortaya koyduk. Önceliğimiz; her zaman müşterilerin sorunlarını daha hızlı ve kolay bir işleyiş ile çözmek oldu.

Çalışanlara yaklaşım şekli de başarı için çok önemli. Mesela şu an bizde çay saati, kahve saati gibi bir yaklaşım yok. Öncelik olarak firma çalışanına değer vermeli, sonra bunun karşılığını beklemeli. Siz değer verdiğiniz zaman çalışanlar da size değer veriyor ve emek harcıyor.

Başarımızın büyük bir bölümü de bizi anlayan, bize değer ve destek veren tedarikçilerimiz ve müşterilerimizin sayesindedir. Ne kadar iyi olursanız olun karşılığını bulamadığınız zaman devam etmeniz mümkün olmuyor. Egemen Elektronik’in işe yaklaşımı müşteriler tarafından karşılık buldu ve bu şekilde çalıştıkça da işler arka arkaya gelmeye başladı. Bu vesileyle tedarikçilerimize ve müşterilerimize teşekkür etmek isteriz.

Egemen Elektronik

İş hayatında karşılaştığınız zorluklar oldu mu, olduysa bu zorluklarla baş etme yöntemleriniz nelerdi?

Çok fazla oldu. İlk önce Belkız’ı sonra Egemen Elektronik’i bildiler. Destek olanlar kadar, “destek oluruz” deyip hala daha carisi olmayanlar da var tabi. Hiç çalışmadığım halde tıkandıkları noktada destek olduğum firmalar da oluyor. Hani derler ya “iyilik yap denize at” ben buna inanıyorum.

Egemen Elektronik açısından en önemli zorluk ise firmaların; “distribütör varken neden yeni kurulmuş dağıtıcı bir firmadan ürün alayım” demeleriydi. İşte biz de tam burada ziyaretlere öncelik verip, ikili ilişkileri ve diyalogları geliştirmeye başladık. “Saat 17:00 kargo çıkamayız” demedik, gerekirse saat 18:00’da 19:00’da otobüslere ürün bıraktık. “Gecenin bir yarısı” demedik, işyerini açıp ürün teslim ettik.

Mesela; gece 04:00’da bir yandan çocuğumu ayağımda sallarken diğer yandan AutoCAD’te ürün belirledim, sabah 06:00’da Türk Hava Yolları’nın antreposu için demo yapmaya gittim… Bu ve bunun gibi örnekleri çok fazla yaşadık. Sıfırdan kurulan Egemen Elektronik’i bugün milyon dolarlık cirolara ulaştıran da bu fedakarlıklardır.

“Çocuk” dediniz. Türkiye’de iş hayatında kadın olarak başarılı olmak zaten zor bir şey iken, siz bir de bu süreçlerde anne olarak nasıl bir mücadele verdiniz?

Burada öncelikle eşim Levent Pişman’a teşekkür etmek istiyorum. Bana en büyük desteği o verdi.

2007 yılında Egemen dünyaya gelmişti, 2013’te şirketi kurduk, 2014’te Ulaş, 2015 yılında da Kuzey ile birlikte üçüncü kez anne oldum. Zor gerçekten ama çocuk rızkıyla gelir derler… Günün yarısında çalışıp diğer yarısında çocuk baktım. Elimde pusetle ziyaretlere gittiğim oldu. Kucağımda çocuğumla proje anlaşmaları yaptım. Hani “çocuk var” deyip bahane ediyorlar ya, bu bende hiçbir zaman olmadı.

Sektör sürekli olarak gelişiyor, peki sektörün geleceği hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Bizim oluşturduğumuz sistemlerin önemi ihtiyaç olana kadar anlaşılmıyor. Sağlık gibi, eğitim gibi çok göz önünde değiliz fakat bütün sektörlere hizmet veriyoruz. Sektör olarak, güvenlik sistemleri ve güvenlik önlemleri ile ilgili yasaların artmasıyla daha ön plana çıkmaya başladık.

Eskiden sayılı marka ve ürün vardı, teknolojinin gelişmesi markaların ve ürün çeşitliliğinin de artmasına sebep oldu.

Peki sizce markaların artmasının avantajları ya da dezavantajları nelerdir?

Markaların artmasının aslında birçok avantajı var. Markalar rekabet ortamını arttırıyor. Teknolojik olarak daha gelişmiş ürünleri daha uygun fiyatlara alıyoruz ama bazen bilgisizlik yüzünden bu rekabet dezavantaja dönüyor, bu da sektörü olumsuz yönde etkileyebiliyor. Marka sayısındaki artışı daha avantajlı olarak kullanmamız gerekir.

Egemen Elektronik Showroom

Teknolojik gelişmeleri nasıl takip ediyorsunuz?

Markaların yaptığı sunumlara, tanıtımlara, sertifika programlarına katılıyoruz. Sattığımız ürünler ile ilgili eğitimler alıyoruz. Yurtiçi ve yurtdışı bütün önemli fuarları ziyaret ediyoruz.

Bütün bu rekabetin yanında, ekonomideki dalgalanmalar da firmaları olumsuz yönde etkiliyor. Siz bu rekabet ve ekonomik koşullarla nasıl mücadele ediyorsunuz?

Rekabet konusunda… Gelen talepleri ve ihtiyaçları doğru analiz edip, alternatif çözümler sunuyoruz. Kaliteli hizmet verebilmek adına da dünya çapında kabul görmüş olan markalarla çalışıyoruz.

Ekonomik dalgalanmalar açısından bakacak olursak; evet ne yazık ki kur her sektörü olduğu gibi bizim sektörümüzü de olumsuz etkiledi. 2018 yılından sonra bir çok firma kapandı. Kurun kaç olduğundan çok, ani büyük değişikliklerin olması zarar veriyor. Aslında kur istikrarlı olsa daha kolay olur. Biz stoklu çalışan bir firmayız. Sadece satış olduğunda ürün tedarik etsek, bulunduğumuz noktada devam etmemiz zordu.

Son olarak, sektördeki çalışanlara kendi işlerini kurmaları konusundaki tavsiyeleriniz nelerdir?

Günümüzde çalışanların çoğu kendi firmalarını kurmaya çalışıyor. Bir iki iş yaptıktan sonra “ben oldum artık firmamı kurayım” diye düşünüyor ama muhasebesini, vergisini, KDV’sini, aracını, sigortasını vb. giderleri hesaplamıyor. Bütün bunların yanında içinde bulunduğunuz dönemin şartlarını da hesaba katmak gerekir. Egemen Elektronik’i bugün kuracak olsak her şey çok daha zor olabilirdi.

Zayıf Akım

Sitemizde yayınlanan içeriklerin izin alınmadan kısmen ya da tamamen kopyalanması, çoğaltılması, kullanılması, yayınlanması, satılması ve dağıtılması kesinlikle yasaktır. Bu hakları ihlal eden kişiler, 5846 sayılı Fikir ve Sanat eserleri Kanunu'nda yer alan hukuki ve cezai yaptırımlara tabi olurlar. zayifakim.com ilgili yasal işlemleri başlatma hakkına sahiptir.
Başa dön tuşu